top of page

Dünya Sanat Tarihi #2: Buzul, Ortataş ve Yenitaş Çağı Sanatları

Dünyanın yaratılışından insanlığın yeryüzünde görünüşüne dek geçen milyonlarca yıl, radyo-karbon araştırmaları ve çok az zaman hatası ile belirlenmiştir. Buzul Çağının çeşitli dönemlerinde insan aklının eserleri gün ışığına çıkarılmış ve insanların kendini hayvanlardan ayırması, kendi kendini yaratması bu eserler ile sağlanmıştır.


*Dünya'nın çeşitli yerlerinde yaşamış ilk insanların beyin gelişimlerinin saptandığı kafatası örnekleri


Astronomik hesaplara göre:

1- Tertier(tersiyer): 1000000-600000 yılları arası

2- Birinci Buzul Çağı: 600000-550000 yılları arası

3- Birinci Sıcak Çağ: 550000-480000 yılları arası

4- İkinci Buzul Çağı: 480000-420000 yılları arası

5- İkinci Sıcak Çağ: 420000-230000 yılları arası

6- Üçüncü Buzul Çağı: 230000-180000 yılları arası

7- Üçüncü Sıcak Çağ: 180000-118000 yılları arası

8- Dördüncü Buzul Çağı: 118000-10000 yılları arası

İ.Ö. 10000 yılından itibaren tekrar Sıcak Çağ başlar ve halen Dördüncü Sıcak Çağ içinde bulunuyoruz.


İ.Ö. 10 000 yıllarına kadar olan çağ, Eskitaş Çağıdır. Yenitaş Çağı da hemen hemen Tunç Çağı ile başlar. Eskitaş ve Yenitaş Çağı arasındaki son zamanlarda Mezolitik Çağ olarak adlandırılan Ortataş Çağı yer alır.


Dünya üzerinde ilk insan izlerine Cava adasında rastlanır. Ancak şimdiye dek yapılan kazılarda bulunan en eski insan iskeleti Güney Afrika'da 1 000 000 ile 600 000 yılları arasında yaşayan Afrika Australopithecus grubuna aittir. Bulunan insanmaymunun kafatası yükseklikleri ile beyin hacmi, ilk yaratıkların insan ile hayvan arasında olduğunu gösterir. Bu durum ise insan ile maymun arasındaki farklılaşmanın daha önceki zamanlarda başladığını gösterir.


Bütün ilkel insanlar, insan ile maymun arası bir kafatasına sahiptir. Pekin civarında yaşamış olan Sinanthropus, Avrupa'da 150000 ile 60000 yılları arası yaşamış olan Neandertal insanına benzer. Bu durum, ilk çağlarda değişik insan tiplerinin yaşadığını gösterir. Antilop kafataslarını içme tasları olarak kullanıldığı ve böylece insanın hayvandan ayrıldığı, düşünsel çalışmaların başlayarak insan aklının 1 000 000 ile 6 000 000 yılları arasında uyandığı bilinir. Ayrıca ilkel insanın kafatasında yukarı doğru bir kubbeleşme başlar. Ağzın şekillenmesi ile de lisanın doğması mümkün olabilir, beynin ise yavaş yavaş büyümüş olduğu gözlemlenir.


*Neandertal İnsan ve kafatası


Kazılarda, çakmak taşı ile diğer sert taş aletlerin 429 000-230 000 arası İkinci Sıcak Çağda yapıldığı tespit edilir. Avrupa'da Neandertal İnsanı 150 000 ile 60 000 yılları arasında yani Üçüncü Sıcak Çağ ile Son Buzul Çağının ilk yarısında yaşar. Bu çağın aletleri dövülerek düzeltilmiş ve rötüş yapılmıştır. Neandertal İnsanlarının belli bir kısmı, ateşin ne olduğunu bilmek ve vücutlarını boyamanın yanı sıra ölülerini derin çukurlara gömer yanına ise yiyecek ile kullandığı aletleri koyar. Bu da, insanlarda ölümden sonra yaşam olduğu inancının o zamanlardan itibaren olduğunu gösterir.


İ.Ö. 60 000-10 000 yılları arasında, yeni bir insan tipi Neandertal İnsanın yerini alır. Bilim insanlarınca Cre-magnon(Homosapiens) adı verilen bu insan tipi, günümüzde Avrupa'da yaşayan insanların atalarıdır. Bu insan tipi, hayvan kemiklerinden kaval ve düdük yapar. Neandertal İnsanının herhangi bir sanatı olmamasına rağmen, Cre-magnonun bulunur ve böylece dünya tarihinde ilk kez İ.Ö. 50 000 sıralarında sanat eseri ortaya çıkar.


*Cre-magnon (Homosapiens) ve kafatası


Buzul Çağında Çevre

Buzul Çağı dünyası ile, bugünkü dünyanın jeolojik durumu arasında fark bulunur. Buzullar Avrupa'nın tamamını Berlin yakınlarına kadar kaplar. Alpler ve Pireneler'den aşağı inen buzullar güney ülkelerinin içlerine kadar uzanır. Tarih kitaplarının aksine Buzul Çağı insanları mağaralarda yaşamaz. Nitekim şimdiye kadar yapılan hiçbir kazıda mağarada yaşadıklarına dair bir kanıt bulunamamıştır. Kulübelerde veya yere kazılmış üzeri hayvan postları ile örtülmüş (halen eskimoların yaptığı gibi) çukurlarda otururlar.


Buzul Çağı Sanatı

Antropolojik araştırmalarda insanın dünya yüzünde ne zaman doğduğu ve nasıl geliştiği sorusu, büyük bir anlayışsızlıkla karşılanır. Bunun nedeni Önasya'nın 3 büyük dininin insanlığı Adem ve Havva ile başlatmasıdır. 3 büyük dinin kitaplarında Adem'in 2 oğlu vardır. Biri çiftçi, diğeri ise çobandır. Tarımın başlangıcı, İ.Ö. 6000 yıllarında olduğuna göre, Adem ve Havva oğullarını bu tarihten pek az bir zaman önce dünyaya getirmiş olması gerekir. Böyle olunca, Adem ve Havva'nın dünyaya gelen ilk insanlar olmadığı gibi bir gerçek ortaya çıkar.


Mağaralardaki resimler ilk olarak 1901 yılında bilimsel bir gözle incelenir. Altamira 1879'da bulunur. Bu mağaradaki resimlerin Eskitaş Çağı insanları tarafından yapıldığı gerçeği, ancak çetin antropolojik ve preshistorik incelemeler sonucu anlaşılır. Sanatın çizgi ile başladığı ve formların çizgi ile ifade ettiği görülür. Bu biçim gelişiminin sonunda Eskitaş Çağı biter ve Ortataş Çağı başlar.


*Lascaux Mağarası (Fransızca: Grotte de Lascaux), Fransa’nın güneybatısında bulunan

Dordogne’nin Montignac köyü yakınlarında yer alan mağara kompleksi


Ortataş Çağı (Mezolitik Çağ)

Mesos orta, lithos ise taş demektir. Eskitaş Çağı ile Buzul Çağının bittiği ve yeniden bir Sıcak Çağın başladığı görülür. Bu çağda bulunan hayvanlar geyik, at, dağ keçisi, kurt, karaca, yaban domuzu, kunduz, porsuk ve yaban kedisidir. Kuşlardan da bugün görülen çeşitlerle, balıklardan alabalık, turna balığı ve kurbağaya rastlanır. Ayrıca ateş yakılmış ve yerlerde fındık ağaçları, ceviz, erik çekirdekleri, buğday taneleri ve palamut ağacı bulunur. İnsan henüz bu çağda tarımı bilmez.


Toprağa yerleşmenin Ancylus devri'nde olduğu üzerine bilim insanları hemfikirdiler. Ancylus ismi, Ancylus Gölü'ne (sonraki Baltık Denizi) itafen verilir. Buzullar eridikten sonra Okyanus bugünkü seviyesini bulmuş ve Ancylus Gölü ile birleşmiştir. Buzulların erimesi bu yörede iklim değişikliğini gösterir; kışlar ılık, yazlar sıcak geçer. Toprağa yerleşmenin ise bu sıralarda gerçekleştiği tahmin edilir. İlk izlerine Klikya'da Mersin civarında yapılan kazılarda rastlanır. Değiştokuş ticaretine başlanır.


Doğacı İskandinav sanatı Buzul Çağının devamıdır. Bu resimlerin en eskileri doğacı olup hayvanları tasvir eder. Kayalara dikkatli ve kuvvetli kontur çizgileri ile kazınır. Bu resimleri geçiş dönemi olan şematik hayvan figürleri izler. Üçüncü devirde ise stilize edilmiş hayvan figürleri görülür. Artık hayvan biçimlenmesinden uzaklaşılır. İskandinavya sanatı bütün olarak avcı kültüründen hayvan evcilleştirmeye yönelir. Buna karşılık Doğu İspanya sanatı, avcılıktan çiftçiliğe ve hayvan evcilleştirmeye olan geçişi gösterir. Ortataş Çağının resim özelliği, doğacı bir resimden güçlü bir stilizasyona giden anlayıştır.


*Willendorf Venüsü, Viyana Ulusal Tarih Müzesi


Sanatta İlk Soyutlaşmanın Başlama Nedenleri

Buzul Çağının sonuna kadar insanlar yiyeceklerini hazır olarak doğadan alır. Buzul Çağında insan düşüncesi hayvanla ilgilidir. Kendini problem olarak ele almaz. İç ürperten bir anlatım yoktur. Günah fikri henüz doğmamıştır. Ortataş Çağında ise insanın kendini gözlemlediği görülür. İnsan kafasında, Buzul Çağının somut dünyası dışında, soyut bir tasarımlar dünyası doğar. Böylece insan kendi kendisinin bilincine varır. Kişilik fikri, dünya yüzünde ilk defa insanın bilincine yerleşir. Verimlilik, kadın ve su sembolleriyle anlatılır. Bundan dolayı toprağa yerleşme ile kadın heykelcikleri çoğalır.


*Derin kazıma tekniği ile süslenmiş kap


Yenitaş Çağı

Taşı delme, cilalama, toprağı pişirerek kaplar yapma, toprağın işlenmesi, ekip biçme, hayvan evcilleştirme bu çağın buluşlarındandır. Yalnız doğadaki meyve ve çeşitli yiyecekleri toplayarak geçinen insan bu çağda artık bizzat üretici olur. Bilim insanları halen tarımın ve hayvan evcilleştirmenin ilk çıkış yerini aramaktadırlar.


Yenitaş Çağından bugüne kalmış yerlerdeki odalar, yaşayanlar için değil, ölüler içindir. Sanatta ilk idealizm ve amaçsızlık bu devrede görülür. Bunun yanı sıra ölüler için yapılan sandukalar, önceleri pişirilmiş topraktan, sonraları ise taştan oyularak hazırlanmaya başlanır. Bu taştan sandukalara sarkofaj ya da lahit denir. Zamanla bu sarkofajlar büyür ve oda halini alır.


*Sarkofaj örneği


Yenitaş Çağı Sanatı

Bu dönemde külah biçiminde, kubbeli, taştan mezar yapılarına rastlanır. Bu yapılar, merkezi mimarinin ilkel örneğidir. Bir çember biçimi üzerinde, büyük taşların aralıklı olarak dikilmesiyle yapılmış olan bayram yerleri de bu çağda görülür. Diğer yandan insan şekli de inşai olarak resmedilmeye başlanır.


*Stonehenge Salisbury, İngiltere


Yenitaş Çağında mimari ve süsleme sanatlarının doğduğunu ve şematik anlatım ile sanatta soyutlamaya giden yolun açıldığı görülür.



Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page