top of page

Dünya Sanat Tarihi #3: Primitif Halk Sanatları

Bu sanat, ilkel, toprağa yarı yerleşmiş ya da yerleşip devlet olmamış kavimlerin sanatıdır. Bunun nedeni primitif halkların köy niteliğini aşan topluluklar halinde yaşayacak duruma gelememiş ve devlet kuramamış olmasıdır. Bu kavimlerin hayat anlayışları ve açıklayışları, toplumsal, kolektif tasavvurlara göredir. Yani toplumsal tasavvurlar kişilerin hayatına hükmeder ve kişilerin görüşlerini yok eder.


*Kuzey Kamerun'da Musgu kabilelerine ait bir köy


Bu tasavvurlar, kitle psikolojisinin hükmettiği ortamlarda doğar. Kişiye nüfuz ederek onda saygı, korku ve tapma duygusunu uyandırır. Bu tasavvurları sembolleştiren eşyalar zamanla bulunmuş ve tapılmaya başlanmıştır. Böylece ilkel toplumlarda duygu, modern toplumlarda ise irade ve mantık egemen olur. Kolektif tasavvurlar soy yada ata ruhuna dayanır. Kişisel görüşle hareket etmeyen ve toplumsal tasavvurun dar sınırı içinde düşünen insanın estetik görüşü de beraberinde dar ve katı olur.


Primitif halklar daima insanüstü kuvvetlere bağlı olarak yaşar. Primitif sanat ise büyü ve dinin egemenliğindedir. Primitif insan, resmi insanüstü bir gücü benliğinde toplamak amacı ile yapar. Öyle ki kötü huylu tanrıları iyi huylu yapmanın böylece mümkün olduğunu düşünür. İlginç olan nokta, primitif halkların büyük uygarlıklardan önce yer ve gök tanrılarına inanmalarıdır. Verimlilik ve çocuk yapma tanrısı, savaş tanrısı, balık tanrısı, volkan tanrısı(Hawaii adalarında), dünyaya düzen veren tanrılar(Kuzey Afrika'da Rabe) bu halklarda görülür ve tasvirleri yapılır.


Primitiflerde ölü atalara olan bağlılık fikri zamanla büyük bir saygı görür ve bundan da heykel yapma isteği doğar. Bu inancın doğurduğu heykellerin yapımında çeşitli teknikler kullanılır. Örneğin heykelin vücudu aynen işlenir ancak kafa kısmına ölünün gövdeden ayrılan başı yerleştirilir. Ne var ki bu çalışmalardan bir heykel sanatı doğmaz. Çünkü burada söz konusu olan, atanın sanatlı anlatımı değil, ata başının korunmasıdır.


*Primitif halklara ait dans maskesi


Doğa halklarında belli bir şeytan fikri bulunur. Bu, dinlerin çözülememiş kavramlarından biridir. Şeytanlar, doğa halklarına göre insanüstü güce sahip, kötüye yönelmiş manevi varlıklardır. Şeytan motifli maskelerle ise doğa halkları başka halklara korku vereceğine inanır.


*Primitif halklarda görülen dışavurumcu (ekspressif)

ifadeli maskelerden biri


Avustralya yerlilerinin fantastik kaya resimlerinde, sembolik fakat doğrusal gözlemler olduğundan, primitif kavimlerin hem natüralist, hem sembolik-stilize eserlerin sınıflandırılamayacağı düşüncesi yanlış olur. Primitif kavimlerde ortak değer olan özellik cinsellik duygusudur.


Fritz Graebner'a göre primitiflerdeki dünya görüşleri şu şekildedir:

1- Primitiflerin büyüye dayanan dünya görüşleri

Bu görüşe mensup insanlar Eski Avustralyalılar ve Buşmanlardır. Tasvirlerinde doğacı desen ve boyama tekniği görülür. Konu olarak yalnız hayvan ve insan tasvirleri yapılır.

*Güney Afrika'da Buşmanlara ait kaya resimleri. Figürler tamamen leke yani silüet olarak resmedilir.

İsveç'teki Ortataş Çağı kaya resimleri ile karşılaştırılabilir.


2- Atalara tapma (Manist) görüşleri:

Toprağa yerleşmiş eski kavimlerdir. Pederşahi (ataerkil) aile kültürüne bağlıdırlar. Melanezyalılar, Batı Afrikalılar ve Kuzey Amerikalılarda ölülere tapma yüzünden yapılan heykellerde doğaya benzeme önemli değildir.


3- Ataerkil aile kültürüne inanma:

Polonezyalılar ve Orta Asyalılar bu inanca mensupturlar. Heykellerinde dikey bir uzuv sınıflandırılması söz konusudur. Oysaki primitif halkların diğer kültürlerinde yüzeysel bir anlatım bulunur. El sanatları bu toplumlarda çok gelişmiştir.

9 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Commentaires


bottom of page