Sevildiğinden emin biri nasıl da cüretkâr olabiliyor.
Gerçeğin tamamı, hata yaptıkça keşfedilir.
Bir düşünce unutulduğunda nereye gider?
Uygarlık ilk kez, kızgın bir kimse taş atmak yerine kelimeleri kullandığında başlamıştır.
Küçük meselelerde aklını dinle, büyüklerdeyse yüreğini.
İtinayla tasdik edilmiş gözlemlerin düşünsel manipülasyonuna bilgi denir.
Kendisine sevgi dini diyen bir din bile kendinden olmayanlara karşı sert ve sevgisizdir.
Sevmek ve çalışmak insaniyetimizin mihenk taşlarıdır.
Vicdan, içimizde büyüyen belli bir arzunun reddedilmesinin iç dünyamız tarafından algılanmasıdır.
Öpecek bir şeyi olmayanın tütün içmesi kaçınılmazdır.
Sevmek ve çalışmak, çalışmak ve sevmek… Hayat bundan ibaret.
Düş yorumu bilinçdışının eylemlerini öğrenmeye giden kraliyet yoludur.
Hayata tahammül edebilmek istiyorsanız kendinizi ölüme hazırlayın.
Tarih eski hataları tekrarlayan yeni insanlardan ibarettir.
Bireyin ruhsal gelişimi insan ırkının gelişiminin kısa bir tekrarı gibidir.
İnsan, bir sürü hayvanından ziyade bir lider tarafından güdülen bir güruh hayvanıdır.
Düşlerde görülen sembollerin ezici bir çoğunluğu cinsel sembollerdir.
Özlem ve mahrumiyet biçimlerine bürünen aşk insanın özsaygısını azaltır.
Yahudilik nefretinin temelinde Hristiyanlık nefreti yatar.
Yalnızca bir işe yaramayan kişiler geçmişleriyle ilgilenmez.
Bireyin özgürlüğü uygarlığın getirisi değildir. Uygarlık yokken özgürlük tepe noktasındaydı.
Doğum ilk kaygı deneyimidir; bundan dolayı kaygı hissinin kaynağı ve ilk örneği doğumdur.
Ben kıyaslanamayacak kadar serbest bir cinsel yaşam taraftarıyım.
Bütün nevrotikler ve insanların pek çoğu şu gerçeğe itiraz ederler: Inter urinas et faeces nascimur.
Aşk hissi cinayete duyulan ihtirastan fazla genç olamaz.
Dile dökülmemiş duygular asla ölmez. Canlı canlı gömülür ve çok daha çirkin yollarla gün yüzüne çıkarlar.
Mutluluk dediğimiz şey, tam anlamıyla, fazlasıyla engellenmiş ihtiyaçların (tercihen ansızın) tatmin edilmesinden doğar.
Saldırganlık eğilimi insanın tabiatında yer alan, bağımsız, içgüdüsel bir huydur… Saldırganlık kültürün önündeki en büyük engeldir.
Nasıl da gelişmişiz ama! Ortaçağ’da olsak beni yakarlardı. Oysa şimdi kitaplarımı yakmakla yetiniyorlar.
Uygarlık yaşam gereksinimlerinin baskısı altında ve içgüdülerimizin tatmin edilmemesi pahasına oluşturulmuştur.
Amerika dünyanın şimdiye dek gördüğü en heybetli deneydir; fakat korkarım ki başarılı olamayacaktır.
Saf sevgi yeteneğinden yoksun insanlar daima sevgiyle nefreti birbirlerine karıştırırlar.
“Hayatın amacı nedir?” sorusu sayısız defa sorulmuş ve hiçbir seferinde tatmin edici bir cevap alınamamıştır. Belki de bu soru bir cevaba olanak tanımıyordur. […] Hayatın amacına yalnızca din cevap verebilir. Amacı olan bir hayat fikrinin dini sistemler içinde yer bulup bunlarla uyumlu olduğu sonucuna varan kişi asla yanılmaz.
Comments