Gezegenin biyolojik çeşitliliğinin ve ekosistem hizmetlerinin önemli bir kaynağı olan okyanuslar, su döngüsü ve iklim sistemi açısından hayati bir önem taşıyor. Buna rağmen okyanuslara nazaran etrafımızdaki gezegenler hakkında daha çok bilgiye sahip olduğumuzu söyleyebiliriz. Öyle ki, 1969 yılından beri ay yüzeyine 12 insan gönderildi ancak okyanusun en derin bölgesi olan Mariana Çukuru’na yalnızca 3 insan gidebildi. Ay ve Mars yüzeyinin %100’ünü ve bize en yakın gezegenlerden biri olan Venüs’ün %98’ini haritalandırırken, kendi deniz tabanımızın ancak %5’ini haritalandırabildik. Peki, yapay zekâ buna nasıl çözüm önerileri sunabilir? İnsansız gemiler bu konuda faydalı olabilir mi?
1620’den Günümüze
Yaklaşık 400 sene önce İngiltere’nin güney batısında yer alan Plymouth’dan kalkan 102 kişilik Mayflower adlı ticaret gemisinin yolcularının yarısı Protestan İngiltere’nin dini baskılarından kaçan Püritenler, diğer yarısı da Yeni Dünya’nın kaynak bolluğundan yararlanmak isteyen seyyahlardı. Mayflower, İngiltere’den günümüz Amerika’sına varan ilk göçmenleri taşıdı.
Mayflower’ın 400. yıldönümü için Plymouth Şehir Konseyi yetkilileri 2014’de ilk toplantının yapılmasıyla 400 sene önceki seyahatin aynısını günümüzün en gelişmiş teknolojileri kullanarak insansız deniz aracı yardımıyla gerçekleştirmek istiyorlardı. Son 400 senelik döneme bakıldığında denizlerin hiç olmadığı kadar pis, seyyahların daha cesaretsiz ve geleceğin daha belirsiz olduğu rahatlıkla söylenebilir. Diğer yandan, gelişen teknolojilerin süreçleri kendileri yönetebilecek daha akıllı ve kârlı oluşu da su götürmez bir gerçek.
Teknoloji Bazlı Aktivizm Projesi
Bütün bu tarihsel süreci ve gelişimleri bünyesinde toparlayan Mayflower kendi kararlarını alabilen 15 metre uzunluğunda, 9 ton ağırlığındaki trimaran, Atlantik Okyanusu'nu tek başına geçmeye hazırlanan ilk insansız gemi olacak. ProMare derneğinin kurucusu ve projenin mimarı olan Brett Phaneuf tabiriyle okyanuslar "İklimimizi düzenleyen gezegendeki en önemli güçtür." Ayrıca "Okyanusların %80'inden fazlası, büyüklüğü ve içerdiği tehlikeler nedeniyle hâlâ keşfedilmemiş durumda" diyerek insansız gemilerin bu konuda çok faydalı olabileceğini de belirtiyor.
Mayflower’ın 400 senelik hikayesi aslında dünyanın son dört asırlık gelişimini en iyi şekilde özetliyor. İnsanların doğayı tahrip etmesine karşı koyma kaygısıyla teknoloji bazlı bir aktivizm projesine dönüştü. Peki, bu hikayenin sonu nasıl olacak? Beklenenden başarılı olacak mı? Yoksa insanların doğayı tahrip etmesini daha ürkütücü bir şekilde izlemeye devam mı edeceğiz?
Comments