top of page

Women In Art #5: Augusta Savage (eng/tr)

She is an artist who fights against racial and gender discrimination and shares more than produces.



At the beginning of the 20th century, a prominent movement emerged in Harlem. With the Great Migration, the mass exodus of more than six million African Americans fleeing the South, this New York neighborhood became a cultural hub for black artists.


“I can't say I've created anything truly beautiful and lasting, but if I can inspire one of these young people to develop the talents I know they have, my art will come to life in their work.” Although she is a talented artist, her main talent is to inspire her students.


Although she inspires many young people, most people do not realize how great Savage's influence was. For this reason, in this article of my 'Woman in Art' series, I will touch on the life of Augusta Savage.



Augusta Savage was born on February 29, 1892, in Green Cove Springs, Florida, a lush city known for its scenic landscapes. The city is rich in red clay. For this reason, Savage became interested in sculpture from an early age. Although her Methodist father puts great obstacles in this direction, Savage cannot stop her from giving sculpture lessons while in high school.


She started to make his name known by winning an award at the Florida fair in 1919. Moving to New York two years later, she applied to the Cooper Union for the Advancement of Science and Art University in Manhattan. Outperforming 142 male applicants, she is selected for the scholarship. During these years, she earns money by selling animal figures at the county fair. Savage, who dealt with sexism and racism in the first stage of his career, finished his undergraduate program a year early in 1923. That same year, a summer arts program in France rejected her because she was black. However, committee member and sculptor Hermon Atkins MacNeil supported Savage's work, eventually becoming her teacher. Later in the year, Savage receives his first major order: a bust of civil rights activist and author W. E. B. Du Bois at the Harlem Library.



The Harlem Renaissance was in full swing when Savage returned from France in 1931. The sculptor opened the Savage Handicrafts Studio in 1934, offering painting, drawing and sculpture classes to 1500 students. Savage, who also fights for the rights of black people, establishes the Harlem Artists Guild with artist Charles Alston and muralist Elba Lightfoot, who produce works in different fields. As the Harlem Renaissance faded, the Guild began to disintegrate in 1941, and the Harlem Community Arts Center closed the following year.


In 1939, Savage was selected to make a sculpture for the Design Board of the 1939 New York World's Fair. *Harp* is among the most popular works of the exhibition. Unfortunately, economic difficulties prevent Savage from performing her art. She left Harlem in 1945 and settled in a small town in New York called Saugerties. He took a break from sculpting and started writing. His death is largely forgotten until March 27, 1962.



According to the curator of the 2019 exhibition Augusta Savage: Renaissance Woman, Savage is “a woman who is deeply rooted in the hearts of anyone who seeks a career in the art world, who dedicates their lives to researching, writing about, and organizing exhibitions that acquire black women, regardless of their racial identity and story. ''

What can we say, she really is! I hope her value is known more.



—-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


Irk ve cinsiyet ayrımcılığına karşı savaşan, üretmekten çok paylaşan bir sanatçı.



20. yüzyılın başlarında Harlem'de bütün dikkatleri üzerine toplayan bir hareket ortaya çıktı. Güney'den kaçan altı milyondan fazla Afrikalı Amerikalının kitlesel göçü olan Büyük Göç ile bu New York mahallesi siyahi sanatçılar için kültürel merkez haline geldi.


“Gerçekten güzel ve kalıcı bir şey yaratmış olduğum söylenemez, ancak bu gençlerden birine sahip olduklarını bildiğim yetenekleri geliştirmeleri için ilham verebilirsem, sanatım onların eserlerinde hayat bulacak.” diyen Savage, yetenekli bir sanatçı olmasına rağmen asıl yeteneğinin öürencilerine ilham vermek olduğunu dile getirir.


Birçok gence ilham verse de insanların çoğu Savage’ın etkisinin ne denli büyük olduğunu bilmez. Bu sebeple ‘Sanatta Kadın’ serimin bu yazısında Augusta Savage hayatına değineceğim.



Augusta Savage 29 Şubat 1892'de Florida'da bulunan, doğal manzaralarıyla bilinen ve yemyeşil bir şehir olan Green Cove Springs'de doğar. Şehir kırmızı kil açısından zengindir. Bu sebeple Savage küçük yaştan heykelciliğe merak salar. Metodist babası, kızına bu yönde büyük engeller koysa da Savage’ı lisedeyken heykel dersleri vermekten alıkoyamaz.


1919 yılında Florida fuarında ödül kazanarak adını duyurmaya başlar. İki yıl sonra New York’a taşınmasıyla Manhattan’da bulunan Cooper Union for the Advancement of Science and Art üniversitesine başvurur. 142 erkek başvuranı geride bırakarak burs için seçilir. Bu yıllarında ilçe panayırında hayvan figürleri satarak para kazanır. Kariyerinin ilk aşamasında cinsiyetçilik ve ırkçılıkla uğraşan Savage, 1923’te ise lisans programını bir yıl erkenden bitirir. Aynı yıl, Fransa’da başvurduğu bir yaz sanat programı siyahi olmasından dolayı onu reddeder. Ancak, komite üyesi ve heykeltıraş Hermon Atkins MacNeil, Savage’ın çalışmalarını destekleyerek sonunda onun öğretmeni olur. Yılın ilerleyen dönemlerinde Savage ilk büyük siparişini alır: Harlem Kütüphanesi’nde sivil haklar aktivisti ve yazar W. E. B. Du Bois’nın büstünü yapmak.



Savage 1931'de Fransa'dan döndüğünde Harlem Rönesansı tam hızda ilerler. Heykeltıraş, 1934'te Savage El Sanatları Stüdyosu'nu açarak 1500 öğrenciye resim, çizim ve heykel dersleri sunar. Aynı zamanda siyahi insanların hakları için savaşan Savage, farklı alanlarda eser üreten sanatçı Charles Alston ve duvar sanatçısı Elba Lightfoot ile Harlem Sanatçılar Loncası'nı kurar. Harlem Rönesansı etkisini yitirdikçe Lonca 1941'de dağılmaya başlar ve Harlem Topluluğu Sanat Merkezi ertesi yıl kapanır.


1939 yılında Savage, 1939 New York Dünya Fuarı'nın Tasarım Kurulu için bir heykel yapmak üzere seçilir. *Harp* adlı yapıtı, serginin en popüler eserleri arasında yer alır. Ne yazık ki ekonomik sıkıntılar Savage'ın sanatını icra etmesine engel olur. 1945’te Harlem’i terk ederek New York’un Saugerties isimli küçük bir kasabasına yerleşir. Heykeltıraşlığa ara vererek yazmaya başlar. Ölümü 27 Mart 1962’ye kadar geçen sürede büyük ölçüde unutulur.



2019 tarihli sergi Augusta Savage: Renaissance Woman’ın küratörüne göre Savage, “Sanat dünyasında kariyer yapmaya çalışan, ırksal kimlikleri ve hikâyeleri ne olursa olsun hayatlarını siyahi kadınları araştırmaya, onlar hakkında yazmaya ve onları onu edinen sergiler düzenlemeye adayan herkesin kalbinde yer etmiş bir kadın.’’

Ne diyelim, gerçekten öyle! Değerinin daha fazla bilinmesi dileğiyle.




Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page