Kendisiyle bir arkadaşım vasıtasıyla tanışmıştım. Sapkın, narsist, sorunlu bir ekspresyonist adeta. Onun ve onun gibi değerli şahsiyetler sayesinde sanatta cüretkarlığı sevdiğimi anladım. Sadece yirmi sekiz yıllık hayatının sekiz yıllık sanat döneminde aykırılığı ile devrim yaratmış bir isim: Egon Schiele.
Bir sanatçı toplumun görmezden geldiği şeyler gözler önüne serecek kadar cesur, çevresindeki sorunları anlayabilecek kadar duyarlı olmalıdır. Kendisini incelerken bu iki özelliği de son derece barındırdığını hissettim, gördüm.
Egon Schiele, 12 Haziran 1890’da Avusturya’da, zanaatçı bir aileden gelen Marie Schiele ile istasyon şefi Adolph Schiele’nin üçüncü ve tek erkek çocuğu olarak dünyaya gelir. Çocukluktan itibaren çizime büyük ilgi gösterir.
Egon, kendisinden 4 yaş küçük kızkardeşi Gertrude ile kardeşlik bağından farklı bir yakınlık kurar, sık sık çıplak çizimleri için modeli olur, aralarında ensest bir ilişki olduğu söylenir. Bu yakınlığın farkına varan babasının ruh sağlığı bozulur, 1905 yılında ise frengiden kaynaklanan felçten hayatını kaybeder. Ailesinde babasına en düşkün kişi o olduğundan, onun ölümünden çok etkilenir. Bu noktada sanat onun tutkusu haline gelir. Kariyerinin ilerleyen dönemlerinde ruh çalkantıları, bunalmışlık duygularının temel nedeni babasının ölümüdür.
On beş yıl sonrasında kuzenine yazdığı mektupta bu durum açıkça görülür.
“Bilemiyorum soylu babamı benden gayri büyük bir acı ile hatırlayan kimse var mıdır? Bugün sürekli bir zamanlar onun bulunduğu yerlerde geziniyorum ve büyük bire acı çekiyorum. Ben her yaratığın ölümsüzlüğüne inanırım, bu nedenle mezarları çiziyorum, çünkü ancak böyle ölüler benimle beraber yaşıyor…”
Schiele, ressam olma isteğiyle beraber okulda akademik olarak iyi bir öğrenci değildir. Bu sebeple, 1906’da Viyana’da Gustav Klimt’in okulu Kunstgewerbeschule’ye başvurur, ancak daha sonra daha geleneksel bir okul olan Akademie der Bildenden Künste’ye kaydolur. Öyle ki sadece on altı yaşında akademi öğrencisi olur. Burada Christian Griepenkerl'den resim eğitimi alır. Ertesi yıl hayranı olduğu Gustav Klimt ile tanışır.
*Gustav Klimt ve Egon Schiele
Genç yeteneklere destek veren Klimt, Egon’un yeteneğinden etkilenir, onu kültürel engelleri ortadan kaldırmayı hedefleyen Secession akımı ile tanıştırır. İlk zamanlarına ait çalışmaları Klimt’e oldukça yakındır ancak kısa süre içinde kendi kişiliğini, çizgilerini ortaya koyar.
*Gustav Klimt, The Kiss, 1908
*Egon Schiele, Cardinal and Nun, 1912
1909’da Akademi’den ayrılan Schiele kendi stüdyosunu kurar. Schiele’nin dört eseri, Gustav Klimt’in başında yer aldığı Uluslararası Sanat Sergisi’nde sergilenir. Bu dönemde, kariyerinin ilerleyen dönemlerine ters bir şekilde eserlerinde doğa ve sembolizm konusuyla ilgilenir. Çoğunlukla parası olmadığı için bulabildiği her kağıda çizer. Yeni Sanat Grubu’na (The New Art Group) katılır.
*Sunflower, 1909
20 yaşında bilinen bir sanat haline gelir. Gustav Klimt’in de modeli, fakir bir kız olan 17 yaşındaki Valerie Neuzil (Wally) ile tanışır. Viyana’dan sıkılırlar, sevgilisiyle beraber Krumau’ya giderler. Orada Schiele sanatında oldukça üretken bir aşamaya girer ve erotik çalışmalarına bu noktada başlar. Evli olmadan Wally’le birlikte yaşaması, kasabadaki genç kızları çıplak model olarak kullanması gibi sebeplerden ötürü Krumau’yu terk etmek zorunda kalıp, küçük bir kasaba olan Neulengbach’a giderler.
*Portrait of Welly, 1912
Burada, Schiele’nin 14 yaşında bir kızı baştan çıkardığı iddiasıyla atölyesini basan polis, erotik ve pornografik resim bulunca Egon üç hafta hapiste kalır. Mahkemede serbest bırakılırken, bu sefer ise pornografik resimlerini çocuklara sergilemekten 24 gün ceza alır. Egon Schiele, bir sanatçının hapse atılmasını ise cinayet olarak nitelendirir.
Hapis hayatının bir getirisi olarak Egon Schiele’nin psikolojisi de iyi değildir. Hastalık derecesinde bir narsizme sahiptir. Birçok otoportreye imza atmakla beraber 1913’te annesine yazdığı mektup bu durumu adeta gözler önüne serer.
*Self-Portrait with Black Vase and Spread Fingers, 1911
“Dünyanın bütün güzel ve soylu özellikleri, sanki benim üzerimde toplanmış. Çürümesinden sonra bile, sonsuz bir canlılık bırakacak bir meyveyim. Beni doğurmuş olman senin için büyük bir övünç kaynağı olmalı…”
Bu dönemde işleri iyi gider ve para kazanmaya başlar. Freud’un psikanalitik teorilerinden esinlenerek, eserlerinde bilinçaltını resmetmeye çalışır. Aynı dönemde metal işleme ustası Johann Harms ile tanışır, Adele ve Edith adında iki kızı vardır. İki kardeşden de hoşlanan Egon, Edith ile evlenir. Düğün, 21 Haziran’da Schiele’nin Prag’daki askeri görev için çağrılmasından dört gün önce gerçekleşir.
Schiele’nin çalışmaları, antik sanattan beri sürüp gelen geleneğin yerleştirdiği güzellik algısını paramparça eder, çirkinleştirir. İlksel arzuların, erotizmin, şiddetin, ifratın, ihlalin, ölümün gövdesini bize sunar. İnsanların sadece nü tablolarda ve sanatta aradıkları güzellik idealine saldırmakla kalmayan Schiele görmek, bilmek istemediklerini gözler önüne sererek onları dehşete düşürür. Özgüven, yıkım, devrim… Schiele denilince adeta bu üç kavram kafamda yer alıyor.
*The Embrace, 1917
Ekspresyonist akımının bir getirisi olarak Schiele’nin resimlerindeki figürler, abartı denilebilecek kadar zayıf, kemikli, hastalıklı, çoğu zamanda yoksul ve kederlidir. Bu durumun nedeni daha önce de belirttiğim gibi on beş yaşındayken babasını frengiden kaybetmesi olabilir. Bunun getirisiyle Schiele, cinsellikten hem nefret etmiş hem de ilgi duymuştur. Çizgilerindeki aşk, dinamizm ve nefret, pornografi çerçevesindeki iki anlamlılık bu durumdan ötürü oluşmuş olabilir.
*Female Lovers, 1915
Savaştan sonra da resimlerinin fiyatları sürekli artar, öyle ki savaş zamanlarında dahi satışların iyi şekilde devam eder. Eşi ile lüks denilebilecek bir hayat yaşamaya başlar. 28 Ekim 1918’de eşi Edith 6 aylık hamile iken yakalandığı İspanyol gribinden kurtulamaz ve yaşama veda eder. Aynı hastalık, ne yazık ki üç gün sonra 31 Ekim 1918’de 28 yaşında Egon Schiele’yi de bu dünyadan alır. 3000’den fazla çizim ve 300’e yakın tablo üretir.
*The Family, 1918
Sekiz yıllık sanat hayatında bu denli bir devrim yapan Egon Schiele, kim bilir biraz daha uzun yaşasaydı ne yapacaktı:(
Çalışmalarını bulabileceğiniz Instagram hesabını paylaşıyorum:)
https://www.instagram.com/egonschieleofficial/
Kendisinin hayatını 2016 tarihli Egon Schiele: Death and the Maiden filmi ile beyazperdeye aktarılmış şeklinde bulabilirsiniz!
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
I met him through a friend of mine. He's like a perverted, narcissistic, problematic expressionist. Thanks to him and valuable personalities like him, I realized that I love daring in art. Egon Schiele is a name who revolutionized the eight-year art period of his only twenty-eight-year life with his contradiction.
An artist must be brave enough to reveal what society ignores, and sensitive enough to understand the problems around him. While examining him, I felt and saw that he had both of these features.
Egon Schiele was born on June 12, 1890, in Austria, as the third and only son of Marie Schiele, who came from a family of artisans, and Adolph Schiele, the stationmaster. From childhood he shows great interest in drawing.
Egon develops a different kind of bond with his sister Gertrude, who is 4 years younger than him, and often becomes his model for his nude drawings, and it is said that there is an incestuous relationship between them. Realizing this closeness, his father's mental health deteriorated, and he died in 1905 from paralysis caused by syphilis. Since he is the most fond of his father in his family, he is very affected by his death. At this point, art becomes his passion. In the later stages of his career, the main reason for his mood swings and feelings of depression is the death of his father.
This is clearly seen in the letter he wrote to his cousin fifteen years later.
“I don't know, is there anyone who remembers my noble father with great pain other than me? Today I am constantly navigating the places where he once was, and suffering a great one. I believe in the immortality of every creature, therefore I paint tombs, because only such the dead live with me…”
Schiele is not a good student academically in school, despite his desire to be a painter. For this reason, he applied to Gustav Klimt's school Kunstgewerbeschule in Vienna in 1906, but later enrolled in the more traditional Akademie der Bildenden Künste. So much so that he becomes an academy student at the age of only sixteen. Here he studied painting with Christian Griepenkerl. The following year she meets Gustav Klimt, whom he admires.
*Gustav Klimt and Egon Schiele
Supporting young talents, Klimt is impressed by Egon's talent and introduces him to the Secession movement, which aims to remove cultural barriers. His early works are very close to Klimt, but he soon reveals his own personality and lines.
*Gustav Klimt, The Kiss, 1908
*Egon Schiele, Cardinal and Nun, 1912
Leaving the Academy in 1909, Schiele establishes his own studio. Four of Schiele's works are exhibited at the International Art Exhibition, headed by Gustav Klimt. In this period, contrary to the later periods of his career, he deals with nature and symbolism in his works. Mostly because he has no money, he draws on whatever paper he can find. He joins the New Art Group (The New Art Group).
*Sunflower, 1909
At the age of 20 he becomes a known artist. He meets a poor girl, 17-year-old Valerie Neuzil (Wally), who is also the model of Gustav Klimt. They get bored of Vienna and go to Krumau with her lover. There, Schiele enters a highly productive stage in his art, and it is at this point that he begins his erotic work. Having to leave Krumau for reasons such as living with Wally without being married and using the young girls in the town as nude models, they go to the small town of Neulengbach.
*Portrait of Welly, 1912
Here, Egon is imprisoned for three weeks when the police, who raided Schiele's studio for allegedly seducing a 14-year-old girl, found an erotic and pornographic painting. While he was released in court, this time he was sentenced to 24 days for displaying his pornographic pictures to children. Egon Schiele describes the imprisonment of an artist as murder.
As a result of his prison life, Egon Schiele's psychology is also not good. He has a sick degree of narcissism. Although he signed many self-portraits, the letter he wrote to his mother in 1913 reveals this situation.
*Self-Portrait with Black Vase and Spread Fingers, 1911
“All the beautiful and noble features of the world seem to be concentrated on me. Even after its decay, I am a fruit that will leave eternal vitality. It must be a great source of pride for you to have given birth to me…”
During this period, his business goes well and he starts to earn money. Inspired by Freud's psychoanalytic theories, he tries to portray the unconscious in his works. In the same period, he meets metalworking master Johann Harms, and they have two daughters named Adele and Edith. Egon, who likes both brothers, marries Edith. The wedding takes place on June 21, four days before Schiele is called up for military duty in Prague.
Schiele's works shatter and disfigure the perception of beauty established by the tradition that has been going on since ancient art. It presents us with the body of primary desires, eroticism, violence, excess, transgression, death. Not only does Schiele attack the ideal of beauty that people seek in nudes and art, it horrifies them by revealing what they don't want to know. Self-confidence, destruction, revolution… When Schiele is mentioned, these three concepts are almost in my mind.
*The Embrace,1917
As a result of the expressionist movement, the figures in Schiele's paintings are so weak, bony, sickly, often poor and sad that it can be called exaggeration. The reason for this situation may be that, as I mentioned before, he lost his father to syphilis when he was fifteen years old. As a result, Schiele both hated and became interested in sex. The love, dynamism and hatred in his lines, the ambiguity within the framework of pornography may have been caused by this situation.
*Female Lovers, 1915
After the war, the prices of his paintings increased constantly, so that even during the war, the sales continued well. He begins to live a life of luxury with his wife. On October 28, 1918, his wife Edith, 6 months pregnant, could not get rid of the Spanish flu and died. The same disease unfortunately takes 28-year-old Egon Schiele from this world three days later on October 31, 1918. It produces more than 3000 drawings and close to 300 tables.
*The Family, 1918
Who knows what Egon Schiele, who made such a revolution in his eight-year art life, would have done if he had lived a little longer :(
I share the Instagram account where you can find his work :)
https://www.instagram.com/egonschieleofficial/
You can find his life as a screenplay in the 2016 movie Egon Schiele: Death and the Maiden!
Comentários